Merhabalar =)
Çarşamba günü Japonya'dan gelen bir dostumla buluştum. Haha değişik bir gündü. Kendisiyle 3 sene önce tanışmıştım. Çok soğuk bir gündü ve kardeşimi beklerken ısınmak için Yeni Cami'ye girmiştim. Yanıma bir bayan geldi, ben de oturabilmesi için biraz kenara kaymıştım. Derken muhabbete başladık. İsmi Mika ve Japonya'dan geliyormuş. Yalnız Japon aksanıyla konuştuğu İngilizce'sini anlamak oldukça zordu. Baya konuştuk yine de, aslında Koreliymiş ama Japon biriyle evli olup Japonya Osaka'da yaşıyormuş. Beni evine Japonya'ya davet etmişti. Telefon numarasından ev adresine kadar bilgilerini vermişti. Sonrasında kız kardeşim gelince birlikte fotoğraf çekinmiştik ve ayrılmıştık. Arada sırada mail yoluyla haberleştik.
En son kışın konuştuğumuzda tekrar Türkiye'ye geleceğini söylemişti. Ve gelmeden önce yine bana mail atarak gezi programı hakkında bilgi verdi ve buluşup buluşamayacağımızı sordu. Ben de neden olmasın dedim. Ayın 6'sında buluşalım dedik ve kendisine telefon numaramı vermemi istedi. Tur rehberi aracılığıyla iletişime geçebilmemiz için.
En son kışın konuştuğumuzda tekrar Türkiye'ye geleceğini söylemişti. Ve gelmeden önce yine bana mail atarak gezi programı hakkında bilgi verdi ve buluşup buluşamayacağımızı sordu. Ben de neden olmasın dedim. Ayın 6'sında buluşalım dedik ve kendisine telefon numaramı vermemi istedi. Tur rehberi aracılığıyla iletişime geçebilmemiz için.
Buluşmadan önce kendisine nasıl bir hediye hazırlayabilirim düşündüm ve çini motifini etamine işlemeye karar verdim. Buluşmadan bir gün önce Mika beni aradı. Açıkçası beklemiyordum gerçekten buluşabileceğimizi. Sonuçta kısa bir tur ve çok kısa bir boş zamanı olacaktı bu zamanı da bana ayırması, benim için çok önemliydi.
Ertesi gün kız kardeşimle Mısır Çarşısı'na söylenen dükkana gittik. Japon bir turist kafilesini gördük. Ve Mika bizi görünce sevinçle koşarak yanımıza gelip bize sarıldı. Çook mutlu olduk bizde. Boğaz turu yapmak istediğini söyledi ve bizde tamam dedik. Bir yandan da muhabbet ederek vapura doğru ilerledik. Japonya'dan bir poşet hediye getirmişti. O hediyeleri görünce kendi hediyemden utandım =/
Ertesi gün kız kardeşimle Mısır Çarşısı'na söylenen dükkana gittik. Japon bir turist kafilesini gördük. Ve Mika bizi görünce sevinçle koşarak yanımıza gelip bize sarıldı. Çook mutlu olduk bizde. Boğaz turu yapmak istediğini söyledi ve bizde tamam dedik. Bir yandan da muhabbet ederek vapura doğru ilerledik. Japonya'dan bir poşet hediye getirmişti. O hediyeleri görünce kendi hediyemden utandım =/
Hediyelerin büyük çoğunluğunu şekerler oluşturuyor. Sanırım damak tadıma en uygun olanları seçmiş =) Çünkü Uzakdoğu' dan gelen bir şeyin lezzetli olma ihtimali pek yüksek değil =) Arkadaki lila ve mavi çantalar, yazlık kimono olan yukata ile birlikte kullanılıyormuş. En öndeki poşet içindeki kırmızı kutu ve şekerler de evlenecek olan bir kıza hediye ediliyormuş. İçindekiler değişik şekillerde şekerler. Hatta iki tane şekeri gelin ve damat şeklinde yapmışlar.
envai çeşit şeker =)
Bunlarda kürdanları. Ne kadar estetikler öyle değil mi? Bu kürdanları kullanan birinin kaba olma ihtimali yok.
Yeşil çaydan üretilmiş çikolata gibi bir şey. Tadı bir değişik. Tatlı ama sanki ot yiyormuşsunuz hissi veriyor. Kötü değil yanlış anlaşılmasın ben bayağı yedim.
Hehe en çok beğendiklerim bunlar oldu. Yani kutusundan bahsediyorum. Üzerinde Touken Ranbu karakterlerinin olduğu şeker kutuları. Şekerler bildiğimiz limonlu bayram şekeri gibi. Kutulara gelecek olursam, bu kutular daha önceden Japon askerleri tarafından sigara kutusu olarak kullanılıyormuş. Japonlar da bunu dönüştürüp bu şekilde kullanmaya başlamışlar. Ne kadar detaycı bir millet.
Şeker ve çikolatayı fazlasıyla seven biri olarak hediyeler tam dişime göre =) Yemeye pek kıyamıyorum o başka tabi.
Mika'yla bayağı eğlenceli bir gün geçirdik. Evleneceğimiz zaman düğünümüze çağırmamızı bile söyledi. Ne zaman olursa olsun gelirim dedi. Boğaz turu yaptıktan sonra Rüstem Paşa Camii'ne gittik. Oradan sonrada Büyük Postane binasının etrafında dolandık. Fazla vaktimiz olmadığı için daha uzaklara götüremedik. En son Mısır Çarşısı'nda bir dükkanda oturduk. Üst katında balkon gibi bir yeri olan çok otantik bir mekandı.
Gitme vaktine yakın Mısır Çarşısı'nın önünde kafileden diğer arkadaşlarının yanına gittik. Yaşımızı sordular Mika' da tahmin etmelerini söyledi. 22 yaşında kardeşim için 18 dediler. Yaşımızı söyleyince de daha küçük gösteriyorsunuz dediler. Bize bunu söyleyenleri görseydiniz, yaşlarını tahmin bile edemezdiniz. Hepsi o kadar genç görünüyordu ki.
Çarşamba günüm bu şekilde geçti. Bol Japonlu kawaii bir gündü benim için.
Yeşil çaydan üretilmiş çikolata gibi bir şey. Tadı bir değişik. Tatlı ama sanki ot yiyormuşsunuz hissi veriyor. Kötü değil yanlış anlaşılmasın ben bayağı yedim.
Hehe en çok beğendiklerim bunlar oldu. Yani kutusundan bahsediyorum. Üzerinde Touken Ranbu karakterlerinin olduğu şeker kutuları. Şekerler bildiğimiz limonlu bayram şekeri gibi. Kutulara gelecek olursam, bu kutular daha önceden Japon askerleri tarafından sigara kutusu olarak kullanılıyormuş. Japonlar da bunu dönüştürüp bu şekilde kullanmaya başlamışlar. Ne kadar detaycı bir millet.
Şeker ve çikolatayı fazlasıyla seven biri olarak hediyeler tam dişime göre =) Yemeye pek kıyamıyorum o başka tabi.
Mika'yla bayağı eğlenceli bir gün geçirdik. Evleneceğimiz zaman düğünümüze çağırmamızı bile söyledi. Ne zaman olursa olsun gelirim dedi. Boğaz turu yaptıktan sonra Rüstem Paşa Camii'ne gittik. Oradan sonrada Büyük Postane binasının etrafında dolandık. Fazla vaktimiz olmadığı için daha uzaklara götüremedik. En son Mısır Çarşısı'nda bir dükkanda oturduk. Üst katında balkon gibi bir yeri olan çok otantik bir mekandı.
Gitme vaktine yakın Mısır Çarşısı'nın önünde kafileden diğer arkadaşlarının yanına gittik. Yaşımızı sordular Mika' da tahmin etmelerini söyledi. 22 yaşında kardeşim için 18 dediler. Yaşımızı söyleyince de daha küçük gösteriyorsunuz dediler. Bize bunu söyleyenleri görseydiniz, yaşlarını tahmin bile edemezdiniz. Hepsi o kadar genç görünüyordu ki.
Çarşamba günüm bu şekilde geçti. Bol Japonlu kawaii bir gündü benim için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder