19 Aralık 2015 Cumartesi

No Blues

  Merhabalar =) iyisinizdir umarım. Ben iyiyim, en sevdiğim mevsime de girdik. Kışı da seviyorum şemsiye taşımayı da seviyorum. Kış çocuğu olduğumdan mıdır acaba?
 Geçen otobüse bindim. Eve dönüyordum. Biraz rahatsızdım, boş bulduğum yere oturdum ben de. Teyze yanıymış -.- Oturduktan sonra fark ettim. Teyzelerin muhabbete nasıl başladıklarını iyi bilen biri olduğum halde yine işaret fişeğini yakan ben oldum. Teyzenin poşetleri benim koltuğun önüne kadar gelmişti. Toparlamaya çalışınca ben de rahatsız olmadığımı söyledim. Her şey o cümlemle başladı zaten.
Teyzem başladı anlatmaya, 'nasıl ve kaç yaşında evlendiğini, İstanbul'a nasıl geldiğini, kaç çocuğu olduğunu,ne zaman dul kaldığını,geçirdiği hastalığı,kullandığı ilacı,şimdiki kızların şanslı olduğunu vs'. Ben zaten nasıl evlendiğini anlatmaya başlayınca kendimi tutamadım kahkaha atmaya başladım =D Daha önce de başka teyzelerin hayat hikayelerini dinlemiş biri olarak bu konuda master yapıyorum. Güçlü olmayan hafızam neden teyzelerin hayatlarını unutmuyor anlamış değilim?
  Bugün size farklı bir grup dinletmek istiyorum. Hollandalı bir grup. Ama araya Arapça da atıyorlar bize ait tınıları da ekliyorlar. Vokal ise apayrı. Sesi öyle güzel öyle sürükleyici. En iyisi bırakayım da müzik konuşsun:


Nasıl? Beğendiniz mi? Ben kendilerini sabahları staja giderken dinlediğim bir radyo aracılığı ile keşfettim.


Kendini uzun zaman dinleten bir grup.  Hangi şarkısını paylaşsam diye düşünüyorum. Hepsini ayrı ayrı beğendiğim için =)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder