Anime izlemeyi sever misiniz?
Ben çok severim. Hele bir de orjinal dili Japonca'ysa :) Size bugün izlediğim animeyi anlatayım o halde. Önce bir afişini koyayım
Animenin orjinal dili İngilizce. Ama oldukça eğlenceli. Ben izlerken hiç sıkılmadım. Farklı bir havası var. Sizi hikayeye dahil ediyor. Sanki baş roldeki Chihiro sizmişsiniz de maceralara atılıyorsunuz.
Animenin konusu kısaca şöyle: Chihiro isimli sevimli bir kızımız var. Annesi ve babasıyla yeni bir yere doğru arabalarıyla gitmekteler. Sonra bir yola giriyorlar ve önlerine bir tünel çıkıyor. Araçtan inip tünele giriyorlar etrafa bakınmak için. O sırada burunlarına nefis yemek kokuları geliyor. Ve o yöne doğru gidiyorlar. Restorantlarla dolu bir yere varıyorlar. Yalnız etrafta kimsecikler yoktur. Zaten olayda burda başlar. Bir şekilde, Chihiro'nun ailesiyle yolları ayrılır. Ruhlarla dolu bu şehirde ailesine ulaşmaya çalışacaktır. Ona yardımcı olan ise Haku isimli bir çocuktur. Bu kız, ölüler evinde (otel gibi bir yer) çalışmaya başlar. Oteldeki yaşamına bir süre sonra öyle alışıyor ki insan...
Neyse burda da benim korkulu rüyam *rümcekler vardı. Şirin havası katılmaya çalışıldıysa da tüylerimi diken diken etmeye yetti.
Animede fazlaca karakter vardı. Bir kere kızımız son derece cesur, iyi kalpli ve arkadaş canlısı. Garip garip bir sürü arkadaş edinip karakter sayımızı çoğaltacak. Kötü cadı Yubaba ise tam bir kötü. Koca burunlu bir şey. Bu cadının burnunu görünce aklıma Howl'un Yürüyen Şatosu isimli anime geldi. Orda da buna benzer bir cadı vardı. Bir de baktım ki yapımcıları aynı: MIYAZAKI.
Burda yaşlı kadın fareye örgü örmeyi öğretiyor. Çok hoşuma giden bir sahneydi =D Filmde öyle bir dövüş sahnesi falan yok. Naif bir şekilde gelişiyor olaylar.
Bence izleyin animeyi. Bir şey kaybetmezsiniz,yüzünüzde gülümseme bırakıp bitiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder