Gazetelere dair

Merhabalar.

  Bugün açıkçası üzüldüğüm bir olayla karşılaştım. Kendimi bildim bileli evimize en az iki gazete girer. Çok şükür büyük bir kitaplığı olan bir babanın kızıyım. Kitapların evimizin büyük bir bölümünü kaplamasından çok memnunum. İnşallah en az babam kadar kitap okuma şansım olur. Bu konuyu neden açtın derseniz, evimize giren iki gazeteden biri Diriliş Postası'ydı. Günümüz gazetelerinden oldukça farklı ve samimi olan bu gazeteyi sevmiştim ben. Gazeteyi elime aldığımda da yazısını mutlaka okuduğum kişi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Albayrak'tı. Maalesef kendisinin bugün itibari ile gazeteden ayrıldığını öğrendim.

  Cesur yazılar yazan bu insana büyük saygı duyuyorum. Bu saatten sonra gazeteyi eskisi gibi heyecanla elime alır mıyım bilmiyorum. Sadece bu da değil, daha önce gazetede yazılarını takip ettiğim başka yazarlarda ayrılmıştı. Her defasında biraz şevkim kırıldı. Ne diyeyim inşallah yine kendini okutur da ben de bu yazdıklarıma pişman olurum.
  Hakan Albayrak abinin neden ayrıldığına dair açıklamasını şuradan  okuyabilirsiniz. İnşallah yine güzel yayınlarla karşımızda olur.
 Gazete demişken devam edeyim. Evimize uzun yıllardır giren diğer gazete Yeni Şafak. Bu gazetede de her yazısını mutlaka okuduğum kişi Gökhan Özcan. Merak etmeyin öyle siyasi yazılar yazan biri değil kendisi. Yazılarına bakacak olursanız aslında bizi anlattığını göreceksiniz. Bizi en güzel cümlelerle anlatıyor. Kendisinin köşe yazılarını okuyunca bir de kitabını almıştım. Kitabını da münasip bir zamanda tanıtacağım.
  Son olarak şunu eklemek istiyorum. Bloguma dair eleştirileriniz, önerileriniz yahut sorularınız varsa erguvansokagi@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.
  Ben aslında blogumu Türkçe ve İngilizce olarak iki ayrı dilde yazmak istiyorum. Bunu nasıl yapabilirim diye düşünüyorum şu sıralar önerileriniz varsa beklerim efendim.