Selamlar
dostlar, size iki hafta önce bitirdiğim kitabımdan bahsetmek istiyorum. Daha önce hiç Turgut Cansever okumamıştım.
Kendisini yalnızca bir hocamın derste anlattığı kadar biliyorum. Bu hocam da 4.
sınıfta bahsetti. Aslında ülkemizin yetiştirdiği böyle kıymetli bir mimarı
fakülte hocalarımızın neden görmezden geldiğini anlamadım. 1. sınıftan beri bize modern mimari
anlatıldı. Sedad Hakkı Eldem anlatıldı.
Lakin Turgut Cansever'in ismini çok az duydum.
Büyük bir eksiklik.
Bu kitabı okuduktan sonra iki kitabını daha
aldım o yüzden. Kubbeyi Yere Koymamak
isimli kitabı tarihçi Mustafa Armağan yayıma hazırlamış. Turgut Cansever yazar
olmadığı için onun farklı seminerlerdeki konuşmaları ve röportajları derlenmiş.
Bu röportajları kimlerle, ne için ve hangi yılda yaptığı da belirtilmiş kitapta.
Açıkçası kitabı ilk elime aldığımda
soru-cevap şeklinde olan bu anlatımdan hoşlanmamıştım. Ama okurken sanki
Cansever'le röportaj yapan sizmişsiniz o da karşınızda oturuyormuş gibi
hissedeceksiniz. Dili kesinlikle sıkıcı değil. Çabucak bitirebileceğiniz ve
size katkısı bol olacak bir kitap. Sadece, farklı
yerlere röportajlar verdiği için, yazarın bir konu hakkındaki
düşüncelerini bir kaç kez okuyabilirsiniz. Ama bu da sizi rahatsız
etmeyecektir.
Üniversitede sanat tarihi hocamız final
sınavında bir soru sormuştu yalnızca. Hakim olduğunuz bir konuyu tartışarak
açıklayın bana. Ben de geleneksel konut ve mahalle yaşamını ele almıştım.
''Zamanla geleneksel konut yapım tekniklerini bir kenara bıraktık. Ama aslında
geleneksel mahalle yaşamının sürdürüldüğü yerler hala var demiştim. Gecekondular.
Evet gecekondularda yaşayan insanlar, farkında olmadan mahalle yaşamını
sürdürüyorlar. Tek ya da iki katlı bahçeli evlerdeki bu insanlar apartmanlarda
yaşayan insanlardan daha fazla komşular.'' gibi şeyler yazmıştım. Bunu Osmanlı
ve Japon gelenekleriyle karşılaştırmıştım.
Daha sonra bir hocama bu gecekondular hakkındaki düşüncelerimden
bahsetmiştim. Bana oralarda yaşayan insanların birçok teknik ya da sosyal
imkanlardan uzak olduğunu vs. anlatmıştı. Evet bunu biliyorum, gecekonduları da
savunmuyorum ama yine de mahalle teşkilatını sürdürenler onlar diye
düşünüyordum.
Bu kitabı okuyunca bu düşüncelerimin de Sayın
Cansever tarafından tartışıldığını gördüm. Ve buna çok memnun oldum.
Gelelim kitabı kimler okumalı sorusunu
yanıtlamaya. Bir kere mimarlar ve mimar
adayları kesinlikle okumalı. Mimariye ilgili olanlarda okuyabilirler. Çok fazla
mimari terim ya da yabancı mimar ismi geçmiyor.
Bir kaç kişi geçiyorsa da onları da ufacık araştırabilirsiniz =)
Turgut Cansever'i bu şekilde andıktan sonra
ruhuna da bir Fatiha okur muyuz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder