31 Aralık 2015 Perşembe

Kar altında İstanbul

  Merhabalar sevgili dostlarım.
Tuğba bugün çook mutlu :) Neden mi? Çünküü sabah kalktığımda bayağı kar yağmıştı. Dün yağmaya başlamıştı. Bugün yaklaşık 20-25 cm civarında kar vardı. 
Hemen kahvaltımı yaptım ve dışarı çıkmak için hazırlandım. Anneme her ne kadar benimle gel dediysem de ikna edemedim. Yanıma bir arkadaş gerekliydi. Ben de kuzenimin 3 yaşındaki oğlunu yanıma alıp dışarı çıktım. Zaten yollar karlı olduğu için araçlar giremiyordu bulunduğumuz yere. Okullar da tatil olunca ohh miss yollar bize kaldı ^^ Başladık kar topu oynamaya. Tabi bundan zevk aldığımı  söylemem biraz güç olur. Yaptığım kar toplarına tekme atarak kendi çapımda eğlendim. Daha sonra minnak çocukla kardan adam yapmaya başladık. Buna hiç başlamamalıydık. Sanırım 6 tane irili ufaklı kardan adam yaptım -.- Çocuk içeri girmek istemiyordu ve sürekli bi tane daha, bi tane daha diye diye 6 tane yaptık. 

28 Aralık 2015 Pazartesi

Ertuğrul 1890

  Merhabalar
Hafta sonu Ertuğrul filmine gittim kuzenim Asya ile. Aslında Star Wars 'u merak ediyordum ama onu da daha sonra izleyeceğim inşallah. Ama size abimlerin Star Wars macerasından bahsetmek istiyorum. Filmin vizyona girmesine iki gün kalmıştı. Başka bir kuzenimi arıyor ve ona 'filmin vizyona girmesine iki gün kalmış. İki günde 6 bölümü izlememiz lazım. Ha bir de biletler 8 tl. 8 kişi gidince biri ücretsizmiş. Yani kişi başı 7 tl. 'Photobucket
Lakin henüz gidebilmiş değiller.
  Gelelim Ertuğrul'a.Önce filmin bir afişini koyayım.


19 Aralık 2015 Cumartesi

No Blues

  Merhabalar =) iyisinizdir umarım. Ben iyiyim, en sevdiğim mevsime de girdik. Kışı da seviyorum şemsiye taşımayı da seviyorum. Kış çocuğu olduğumdan mıdır acaba?
 Geçen otobüse bindim. Eve dönüyordum. Biraz rahatsızdım, boş bulduğum yere oturdum ben de. Teyze yanıymış -.- Oturduktan sonra fark ettim. Teyzelerin muhabbete nasıl başladıklarını iyi bilen biri olduğum halde yine işaret fişeğini yakan ben oldum. Teyzenin poşetleri benim koltuğun önüne kadar gelmişti. Toparlamaya çalışınca ben de rahatsız olmadığımı söyledim. Her şey o cümlemle başladı zaten.

14 Aralık 2015 Pazartesi

İstanbul kitapları

 Merhabalar, bir süredir yazamıyordum. Annem bir haftadır evde değildi. Çok şükür dün geldi. Yalnız bir şey diyeyim mi, ev hanımlığı ne berbat şeymiş. Özellikle de yemek kısmısı. Aç kalmayı tercih ettiğim bile oldu. Zaten eli yavaş biriyim. 3 saatte anca bir şeyler hazırlayabiliyordum. Neyse ki bu kabus sona erdi. 
  Bugün size okuduğum iki kitaptan bahsedeceğim. İlk olarak beğendiğim kitabı tanıtayım.

İSTANBUL'UN KAYBOLAN 100 ESERİ

7 Aralık 2015 Pazartesi

Riff Cohen

  Merhabalar
Bugün evde tek olduğum için kendi yemeğimi kendim yapmak zorundaydım.  Neyse ki babam sabah gitmeden önce bir şeyler hazırlamış. Bana da bir tek bulgur pilavı yapmak kalıyor. En sevmediğim şey yemek yapmak. Daha doğrusu lezzetli bir şeyler hazırlayabilsem yapıcam ama maalesef bu konuda hiç becerim yok. En iyi yapabildiğim şey makarna. Çok şükür onu güzel yapabiliyorum. 
Photobucket

  Neyse bugün bahsedeceğim sanatçı son zamanlarda meşhur olan biri. Daha doğrusu son zamanlarda ülkemizde dinleyicisini artırmış biri.


 

6 Aralık 2015 Pazar

Kelt Müziği

  Merhabalar sokak sakinleri     milkysmile
Güneşli bir pazar günü. Lakin hava oldukça soğudu. Hatta bazı illerde kar dahi yağmış. Kıskanıyor muyum? Tabi ki de evet. Küçükken poşetlerle nasıl da kayardık =)
  Neyse bugün kelt müziğinden bahsetmek istiyorum. Benim çok sevdiğim, yine saatlerce dinlediğim müzik türü. Genel bilgi verecek olursam, daha çok İrlanda, İskoçya ve Galler tarafına ait bir müzik türü. Benim kelt maceram Loreena Mckennitt ve Enya ile başladı. İkisinin de en sevdiğim müziklerini paylaşayım müsaadenizle.


Loreena Mckennitt bu işin ustasıdır. Dolayısıyla kendisinden bahsetmemek saygısızlık olur.

3 Aralık 2015 Perşembe

Kagir Yapılarda Koruma ve Onarim Semineri

  Merhabalar dostlar. İki gündür şu seminere gidiyordum.


  Kudeb'in düzenlediği seminere dün ve bir önceki gün katıldım. Ali Emiri Kültür Merkezi'inde.  Girişte  içinde, geçen senenin bildiri kitabı, bu seneki seminerin program kitapçığı bir defter ve bir kalem bulunan bir bez torba hediye edildi.

30 Kasım 2015 Pazartesi

Musıki

  Merhabalar sokak sakinlerim. Nasılsınız? Ben iyiyim, neyse ki hastalığı atlattım.  Akşamları Osmanlıca çalışmaya devam ediyorum. Ama biraz zorlanıyorum. Rika hattı daha zor. Donmak kelimesini dönek diye okuyorum dahası anlamını bilmediğim çok kelime oluyor. Haliyle kitap karşısında hecelemeye başlıyorum =D Ama azimliyim sonuna kadar götürücem. Hayalim mezar taşlarını okumak ve mümkün olduğu kadarını arşivlemek. İnşallah bu arzumu gerçekleştirme fırsatını bulurum. 
 Düşündüm ve bu yazının ardında musikiyi konuşmak, ona kulak vermek daha iyi olur. Benim için musikide en önemliler sıralaması şu şekildedir:

  • Hafız Sami
  • Tanburi Cemil Bey
  • Itri (Buhurizade Mustafa Bey)
  • Hacı Arif Bey
 

29 Kasım 2015 Pazar

Gazetelere dair

Merhabalar.
  Bugün açıkçası üzüldüğüm bir olayla karşılaştım. Kendimi bildim bileli evimize en az iki gazete girer. Çok şükür büyük bir kitaplığı olan bir babanın kızıyım. Kitapların evimizin büyük bir bölümünü kaplamasından çok memnunum. İnşallah en az babam kadar kitap okuma şansım olur. Bu konuyu neden açtın derseniz, evimize giren iki gazeteden biri Diriliş Postası'ydı. Günümüz gazetelerinden oldukça farklı ve samimi olan bu gazeteyi sevmiştim ben. Gazeteyi elime aldığımda da yazısını mutlaka okuduğum kişi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Albayrak'tı. Maalesef kendisinin bugün itibari ile gazeteden ayrıldığını öğrendim.

28 Kasım 2015 Cumartesi

Hafta sonu sineması- Howl's Moving Castle

Yağmurlu bir İstanbul gününden merhabalar.
Yağmuru özlemiştik iyi oldu yağdığı. Kasımda olduğumuzu hissettiriyor. Hafta sonu benim için Trt Nağme demek biliyorsunuz. Sabah kalkıp radyomu açtım yine. Çok güzel programlar oluyor hafta sonu.  Radyolar hakkında daha önce yazmıştım.  Musikiyi seviyorsanız kaçırmayın.
 Bu güzel güne güzel bir anime önereyim.


Yine Hayao Miyazaki ve yine muhteşem bir anime.

27 Kasım 2015 Cuma

Kubbeyi Yere Koymamak


  Selamlar dostlar, size iki hafta önce bitirdiğim kitabımdan bahsetmek istiyorum.  Daha önce hiç Turgut Cansever okumamıştım. Kendisini yalnızca bir hocamın derste anlattığı kadar biliyorum. Bu hocam da 4. sınıfta bahsetti. Aslında ülkemizin yetiştirdiği böyle kıymetli bir mimarı fakülte hocalarımızın neden görmezden geldiğini anlamadım.  1. sınıftan beri bize modern mimari anlatıldı.  Sedad Hakkı Eldem anlatıldı. Lakin Turgut Cansever'in ismini çok az duydum.  Büyük bir eksiklik.

26 Kasım 2015 Perşembe

Sherlock

  Merhabalar sokak sakinlerim. Şöyle taburelerinize oturun. Anlatacaklarım var. Size sık sık bahsedeceğim kişilerden biri kız kardeşim. Adı Esma, benden iki yaş küçük ve şu anda Üniversitede. Sultanahmet'te öğrenci evinde kalıyor. Kendisinin biraz değişik,eğlenceli bir karakteri var. Esma'yla olan anılarımı ara ara anlatacağım.
  Geçen hafta sonu pasta yapmıştım. Kız kardeşime de pasta yaptığımı söyleyip eve çağırdım. Ama ödevleri olduğu için gelemedi.  Neyse bir iki gün geçti. Kardeşim mesaj attı. Senin yüzünden rezil oldum diye =D Canı nasıl pasta çektiyse, uykusunda 'pastaa, pastalaaar' diye sayıklamış. Normalde uykusu ağır olan oda arkadaşları bile onu duymuşlar =D Çok güldüm duyunca.  Bu hafta sonu gelsin yine yapıcam pastayı =)
  Asıl konumuza gelecek olursak, düşündüm de daha önce hiç izlediğim dizilerden bahsetmedim. Açılışı Sherlock ile yapayım. Bir adet afilli afişini asayım ve devam edeyim.


25 Kasım 2015 Çarşamba

Çin Müziği

Kasımda bu ne sıcak derken şifayı kaptım. Sabah nane limon  kaynattım. Zencefilli çay da içtim. İnşallah daha fazla ilerlemez.
  Daha önce biraz Japon müziğinden bahsetmiştim. Dinlemeyenler varsa buradan ve buradan bakabilirsiniz.
 Bugün de biraz Çin müziği dinleyelim.Çin müziği daha soft geliyor bana Japon müziğine göre. Ve daha başarılı buluyorum açıkçası. Bir işle meşgulken açın çalsın sürekli. İnsanın zihnini arındırıyor.
Konuşmakla olmaz bir tane paylaşayım da dinleyerek devam edelim.


24 Kasım 2015 Salı

Osmanlıca üzerine

Merhabalar
Geçen bir yazımda Osmanlıca çalıştığımı söylemiştim. Bugün biraz okuduğum kitaplardan bahsedeceğim.


  Matbu alfabeyi az biraz öğrendikten sonra ablam elime bir kitap tutuşturdu. İlk kitabımın adı: 'En Güzel Hikayeler' (kırmızı kapaklı olan =)
 Kitap, adından da anlaşılacağı gibi kısa kısa hikayelerden oluşuyor. Ben ilk okuduğumda tabi oldukça yavaş, kelime kelime giden biri olduğum için, ilk hikayeyi anlamamıştım.

20 Kasım 2015 Cuma

Buyrun müziğe

 Selamlar, nasılsınız? Umarım keyifler yerindedir =) Ben bu aralar Osmanlıca çalışıyorum. Matbu alfabesini okuyabiliyorum ama rik'a hattını ya da diğer hatları okumakta çok zorlanıyorum. Yavaş yavaş başladım inşallah yakında onu da halledeceğim. Matbu alfabesini de ablam öğretti. Bir pdf üzerinden. Ben bir ayda söktüm okumayı. Sonrasında bir kaç kitap bile bitirdim. Şimdilik yazmayı öğrenmesem de olur. Siz de öğrenin bence,öğrenmelisiniz.
  Bu akşam sizinle Arap müzikleri dinleyelim. Üç farklı kişiden. İlki herkesin bildiği ama benim daha yeni tanıdığım bir bayan.
                                                              Lena Chamamyan



18 Kasım 2015 Çarşamba

Fleet Foxes

  İyi akşamlar sevgili dostlar =)
Bu gece size çoook güzel bir şarkı önericem. Ama bence grubun bu şarkısıyla kalmayıp,albümlerini dinlemelisiniz.


Fleet Foxes lise zamanlarımda tanıştığım bir gruptu. O zamanlar, şimdi olduğu gibi çok fazla radyo dinlerdim.  Lisede bir de şu vardı: Kim en çok grup biliyorsa, kim daha farklı şarkılar buluyorsa çok cool gözüyle bakılırdı. Övünmek gibim olmasın ama ben de o kişilerdendim =) Neyse bir gün yakın bir arkadaşım heyecanla koşarak yanıma geldi: 'Çok güzel bir şarkı buldum. Bunu daha önce dinlemiş olamazsın.' dedi.

16 Kasım 2015 Pazartesi

Raise The Red Lantern

 Üzgünüm. Çok üzgünüm.
Daha dün süt verdiğim kedi bugün ölmüş. Araba çarpmış ='(
Bu üzüntünün üstüne bir de duygusal bir film izledim. Ama film çooh güzeldi.


Film 1991 yapımı. Yönetmeni Zhang Yimou imiş. Doğduğum sene yapılmış bir film.
  Filmin başrolünde oynayan kadını (Gong Li) aslında daha önce başka bir filmde de izlemiştim. Bir Geyşa'nın Anılarındaki kötü kadını oynuyordu. Çin'in en ünlü kadın oyuncularındanmış.
  Filmin konusu biraz değişik.

15 Kasım 2015 Pazar

Tüyap Kitap Fuarı

  Selamlar herkese =)
Cuma günü kitap fuarına gittim. Taaa Beylikdüzü'ne... Aldığım kipatları da göstereyim:


 Aldığım kitapların biri hariç hepsi mimari ile alakalı. Aslında Ulu Hakan'da Sultan Abdülhamid dönemi anlamak açısından mimari ile alakalı denilebilir.  Benim amacım daha fazla dergi almaktı. Lakin fuarın beklentimin  altında olduğunu söyleyebilirim. Aradığım yayınevlerinden 6'sı fuarda yoktu. Koca fuar alanının iki salonu test kitaplarına ayrılmıştı.

11 Kasım 2015 Çarşamba

Fi Sebilillah

  Merhabalar
 Şayet benim gibi işsizseniz etrafınızdaki herkes size iş arar. Sizin ne istediğinizi tabi ki sorarlar. Ama önerilen kısımda buna yer vermezler =)
  Sıvacısı: 'gel birlikte iş kuralım' der. Bir başkası 'arkadaşımın ofisi var, senin için konuşayım mı' der. İnşaat ustası 'meslektaşız desene' kısmına girer. Velhasılı kelam etrafım iş bulma kurumu gibi =D Aaa bir de sizin için endişelenenler var. En son mahallemizin bakkalı hanım abla anneme beni sormuş. 'Şimdilik her hangi bir yerde başlayamaz mı' diye. İlk duyduğumda istemsizce gülüyorum =) Hatta kahkaha atıyorum. Sanırım normalleşme sürecinin sonundayım. Neyse burdan benim için endişelenenlere seslenmek istiyorum:
 ''Çok sevgili konu konşum ve akrabalarım. Allah'ını seven bana iş aramaktan vazgeçsin. (Buraya başını ellerinin arasına almış bir imoji gelecek) Bulacam, gerçekten yakında bulacam inşallah.''
  Oooh rahatladım yeminle. Şimdi kitabımı tanıtabilirim değil mi?
 Evveet bugünkü kitabım mimariyi sevenlere gelsin.


3 Kasım 2015 Salı

Siyah- Beyaz'ın Gücü Adına!

  Güzel bir günden merhabalar
 Dışarıda parlak bir güneş var. Evin içinden hava muazzam görünüyor. Havayı böyle güneşli görünce,  yazın kuzenimle yaptığım bir muhabbet aklıma geldi. Öğleden sonraydı. Bahçede çay içiyorduk. Konumuz önce,  klasikleşen filmlerden başladı.  Benim için ilk 10'a girebilecek filmler dedik ve devam ettik. Tabi Yüzüklerin Efendisi ikimiz içinde listedeki yerini aldı. Kendisi Godfather serisini de ekledi. Ama ben iki kez izlemeye niyet edip başladıysam da bir türlü  devamını getiremedim. Dolayısıyla benim listemde Godfather yok. Diğer bir ortak noktamız ise Charlie Chaplin. Tüm filmlerine listemizde yer verdik.
          MODERN TIMES
İlk olarak sürekli böyle klasik hemen hemen herkesin bildiği konuları neden ele aldığımı sorabilirsiniz. Farklı konuları size sunarken tavsiyeymiş gibi düşünüyorum. Belki o konuyu bilen az sayıda kişi vardır. Ama herkesin bildiği böyle konuları anlatırken, muhabbet ediyormuş hissi oluyor bende. Sizin de elbette bu konuda söyleyecekleriniz vardır ama benim hikayem de böyle =)
  Filmin benim aklımda kalan bir sahnesini sunmak istiyorum.


30 Ekim 2015 Cuma

Mattafix

 Dün gece toplumsal olaylarla ilgili şarkılar demiştim bugün bir örnek daha vermek istiyorum. Grubun adı: Mattafix.
 Bu grubu ilk olarak lisedeyken dinlemiştim. Ve şu şarkısı meşhurdu o zamanlar



Yumuşak sesiyle çok hoşuma gitmişti. O zamanlar Mtv izlerdik bol bol. O yüzden şarkıların klipleri çok önemliydi. Kaliteli bir klip geldi mi oooo her defasında, sanki ilk izleyişim gibi izlerdim.

29 Ekim 2015 Perşembe

Pharrell Williams ve Michael Jackson

Merhabalar
Normalde popüler olan şeylerden uzak durmaya çalışırım. Sevmem açıkçası o sırada popüler olanı. Özellikle de kitapta. Lakin müzik için aynı şey geçerli değil ben de. Son günlerde dinlediğim bir şarkıdan bahsetmek istiyorum. Şarkıyı şuraya bırakıp konuşmama devam edeceğim


Şarkının klibi başından sonuna kadar başarılı. Pharrell Williams'ı Happy'sinden tanıyoruz daha çok. Toplumsal olaylara vurgu yaptığı daha doğrusu eleştirdiği bu şarkısını ben çok beğendim.

25 Ekim 2015 Pazar

Eski İstanbul Hatıraları

  Merhaba sevgili dostlar
Bugün biraz İstanbul diyelim. Öncelikle yazımı okurken dinleyebileceğiniz bir müzik sunmak istiyorum.

 Siz Dimitrie'yi dinlerken ben de kitabımı tanıtayım sizlere.

21 Ekim 2015 Çarşamba

taş ustası 2

  Kulağımda çın çın çekiç sesleri. Dünkü yorgunluğun ardından, gece yattığımda bile çekiç sallıyordum hem de ritmik bir şekilde.  Bu arada çekicin diğer adı 'madırga'ymış =)
  Bugünde kaldığımız yerden devam ettik. Lakin hava yağmurlu ve soğuktu. Çöpü tuttuğum elim çok ağrıyordu. Arada işi bırakıp ellerimi açıp kapatıyordum. İyice tutulmasın diye. Saat 3 gibi bitirdim motifimi. Size de göstereyim fotosunu ^.^



Motifin adı 'Gülbezek'
İlk kez bir taşa bu şekilde dokundum. Çok sevdim bu işi. Bir yanım diyor ki git ustanın yanına çırak ol. Zaten en çok benim yaptığımı beğenmişti =D Arada havamı da atayım ^^
  Artık gördüğüm her motifi kafamda işliyorum. İnşallah tekrar yapma fırsatım olur.

20 Ekim 2015 Salı

taş ustası

  Merhabalar sevgili dostlarım
Ahh bugün çok yoruldum. Neden mi? Çünkü işsizim ve ne bulsam yapıyorum.
 Bugün bir workshopa katıldım. Uzun zamandır erken kalkmamıştım. Doğrusu özlemişim sabah koşuşturmacasını. Neyse saat 9' da gittim atölye yerine. Geleneksel yöntemlerle taş işleme atölyesine. Mimar, restoratör, arkeolog,inşaat mühendisi gibi mesleklerden yaklaşık 15 kişiydik.  Koruyucu olarak, eldiven, solunum maskesi, gözlük,bone ve tulum verildi. Hobbit bunların kaçını kullandı derseniz, yalnızca iki tanesini. Gözlük ve solunum maskesi.
  Ustamız, taş işleme malzemelerini bize tanıttı. Daha sonra kendinize bir taş seçin dedi. Bende geçtim bir taşın başına. Benim seçtiğim malta taşıymış. Sert ve güzel bir taştı benimki. Üstüne desenimi çizdim.


17 Ekim 2015 Cumartesi

the imitation game

  Güneşli bir İstanbul gününden merhabalar, seviyorum bu şehri :)
 Dün gece kız kardeşimle izlediğim filmden bahsetmek istiyorum.


 Bu filmin fragmanını geçen sene görmüştüm. Filme gitmek istemiştim ancak vaktim olmamıştı. Neyse ki dün izleyebildim.

14 Ekim 2015 Çarşamba

japon müziği

  Merhabalar
  Japon müziği demişken devamını getireyim dedim. Japon müziği, Çin müziğine göre daha eğlenceli geliyor bana. Çin müziği sakinleştiriyor daha çok. Bir gün de Çin müziğinden bahsedeceğim.
  Neyse araya bir parça sıkıştırayım ve sonra konuşmama devam edeyim.


  Şarkının adı 'Soran Bushi'.  Bushi Japonca şarkı demek. Bu ise çok eski bir şarkı. Daha önce denizciler söylermiş. Söyleyen kızın tiz sesi ve müzik benim çok hoşuma gidiyor. Japonca şarkıları ezberlemek de çok kolay, anlamadığınız halde dilinize kolayca dolanıyor.

10 Ekim 2015 Cumartesi

Yoshida Brothers

  Konnichi wa :)
Uzakdoğu'yu severim. Daha doğrusu geleneksel ne var ne yok hepsini severim. Ancak uzakdoğunun müziğine ayrı ilgi duyarım. Bir yerlerde kısacık bile duysam durup dinlerim. Müzik konusunda Çin kültürünün daha ileride olduğunu düşünürdüm. Lakin Japonya'nın oldukça güzel tınıları varmış. İşte onlardan biri:
                                                          YOSHIDA BROTHERS


  Bu ilk dinlediğim parça. Geleneksel ile modernin harika harmonisi. İlk duyduğumda çok beğendiğim müzikleri ayakta dinliyorum. Kalp atışlarım hızlanıyor. 'Aman Allah'ım ne güzel şey diye'  Rising de benim ayakta dinlediğim müziklerden =)

9 Ekim 2015 Cuma

ahh Beyrut

  Merhabalar
Bu aralar çok sık yazamıyorum. Yazacak konu bulamadığımdan değil. Son zamanlarda dünyada çok da güzel şeyler olmadığını hepimiz görüyoruz. Bunca insanın öldürülmesi insanı fazlasıyla etkiliyor, öfkelendiriyor...
  Geçen günlerde okuduğum bu kitapta savaş zamanında yazılmış şiirleri içeriyor. 1982 yılında israilin Beyrut'u işgali sonrasında yazılmış şiirler.

28 Eylül 2015 Pazartesi

spirited away

Anime izlemeyi sever misiniz?
  Ben çok severim. Hele bir de orjinal dili Japonca'ysa :) Size bugün izlediğim animeyi anlatayım o halde. Önce bir afişini koyayım



Animenin orjinal dili İngilizce. Ama oldukça eğlenceli. Ben izlerken hiç sıkılmadım. Farklı bir havası var. Sizi hikayeye dahil ediyor. Sanki baş roldeki Chihiro sizmişsiniz de maceralara atılıyorsunuz.

27 Eylül 2015 Pazar

vedalar ayrılıklar

   Hayırlı bayramlaaaar :)
 Bugün ablamı Şanlı Urfa'ya yolcu ettik. Urfa'ya öğretmen olarak atandı. Emeklerinin karşılığını aldı çok şükür. Urfa'ya atanmasına sevindik açıkçası. Çünkü bu, benimde Urfa ve çevresini yakın zamanda gezip görebileceğim manasına geliyor =D
 Babam şu an ablamla Urfa'ya doğru giderken biz de fazla duygusal olan annemi teselli ediyoruz. Akşama doğru da Sultanahmet'te eve çıkan kardeşime veda edicez. Gerçi bu tam veda olmuyor. Sürekli gidip gelir :)
  Geçen sene evde olmayan tek kişi bendim. Bu sene ise eve geldim ama yine yalnız kaldım. Hala işsiz olduğum için abim beni de Urfa'ya postalamak taraftarı da neyse -.-
  Şu anki halimi de bu karikatür anlatıyor en iyi

15 Eylül 2015 Salı

country candır

  Merhabalar
İstanbul'da bu aralar tam sonbaharı yaşıyoruz.  Ağaçların yaprakları sararıp dökülmeye başladı. Hava kapalı ve arada yağmur yağıyor. Camda yağmur damlalarını görmeyi özlemişim. Çayını ya da kahveni alıp bişeylerle uğraşmalık havalar.Tam bu kısmı yazarken burnuma yeni demlenmiş çay kokusu geldi :) Ben evde olduğum için daha çok radyo dinleyip kitap okuyorum. Son okuduğum kitap Osmanlı Toplum Hayatı isimli bir kitaptı. Osmanlı toplum hayatını divan edebiyatından beyitlerle anlatıyor. Kitap oldukça güzel. Ancak Osmanlıca sözlüğümü bulamadığımdan şimdilik ara veriyorum. Çünkü beyitlerin tamamını anlayamıyorum. Telefona Osmanlıca sözlük de indirebilirsin diyebilirsiniz. Ama ben kitaplara dokunmayı daha çok sevdiğim için e-kitap olayına karşıyım. (Sözlükte dahi) Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin kişinin evinde kitap olmalı.

27 Ağustos 2015 Perşembe

Les Choristes

  Dün kızlarla film gecesi yaptık. Dondurmamızı aldık ve açtık bir film, kardeşimin önerisi üzerine.


 Film 2004, Fransa-İsviçre ortak yapımı. Film 2. Dünya Savaşında yetim kalmış çocukların bulunduğu bir okulda geçiyor. Daha filmin başında aklınıza bir isim kazınıyor: Pepinot.

25 Ağustos 2015 Salı

sonbahar şarkıları

 Sonbahar yaklaşıyor. Bu yaz fazlasıyla sıcak geçti. Şu bir kaç günlük serinleme çok iyi geldi.  Bir kış çocuğu olarak yazı pek sevmem. Sonbahar geliyorsa buna hazırlıklı olmalıyız. Nasıl mı? Tabi ki de müzikle. Yeni bir eleman buldum. Sesi gayet güzel. Gözünüz kapalı dinleyebilirsiniz. Şuraya bir tane şarkısını iliştireyim:

 Elemanın sert bakışlarına aldanmayın. Sesi oldukça soft :) Farklı olarak dinleyebildiğim tek kişi şu anda. Müzik keşfine çıkmam lazım

23 Ağustos 2015 Pazar

Seyahatmane

 Seyahatname okumayı çok seviyorum. Gidemediğim yerleri, giden birinin ağzından dinlemek de güzel. Bu konuda üç kitap önericem.


Üçü de İhsan Süreyya Sırma'nın. Ah Endülüs'ü imzalatmak istiyordum. Ama Çin'le ilgili olan ve Sultan Abdülhamid'in İslam Birliği Siyaseti'ni imzalatabildim.

Sultan Abdülhamid'i okuyun

  Çok müteessirim... Hain yeniçeriler Genç Osman'ı acımasızca katlettiler. Okuduğum kitapların ya da izlediğim dizi -filmlerin çok etkisinde kalıyorum. Bu da o kitaplardan biri.


  Necip Fazıl'ın akıcı anlatımına hayranım. Her kitabını aralıksız bir solukta okutuyor. Yalnız hayırlı bir şekilde kurulan bu ocağın daha sonra nasılda vatan haini, eşkiya gibi davrandıklarını okudukça sinirlerim geriliyor. Kitap, yeniçeri ocağının kuruluşuyla başladı. Tüm padişah dönemlerindeki yeniçeri vukuatlarını anlatarak devam ediyor. Şu an IV. Murad kısmına geldim. Yalnız padişah olmak ne kadar zormuş. Halk olmak en rahatı.

19 Ağustos 2015 Çarşamba

radyolara dair


Dinlediğim radyolardan bahsetmek istiyorum biraz. Uzun yıllardır radyo dinliyorum. Bir işle uğraşırken bence en iyisi radyo açıp dinlemek. Şarkılardan çok beğendiklerinizi not edip daha sonra indirebilirsiniz de. 

17 Ağustos 2015 Pazartesi

deprem

  Merhabalar
 Bugün 17 Ağustos. Tam 16 sene önce yaşadık büyük depremi. Çok şükür biz bir kayıp vermedik. Ama bir çok tanıdığım depremde akrabalarını kaybetmişti.
  O yaz aşırı sıcaktı. Gecenin bir vakti evin sallanmasıyla uyandık. Ne olduğunu anlayamamıştım. Annem kız kardeşimi kucaklamıştı. 'Anne n'oluyo' dedim. 'Deprem oluyo,çabuk dışarı koş.' dedi. Depremin ne demek olduğunu bilmiyordum o yaşımda. Bu olayla öğrenmiş oldum. Kapıya doğru koştuk ama kapı sıkışmıştı. Ablam ağlamaya başlamıştı. Kapının dışında da kuzenlerim ve yengem niye çıkmıyorsunuz diye kapıyı açmaya çalışıyorlardı.

14 Ağustos 2015 Cuma

Biraz Hobbit

    Merhabalar
 Düşündüm de bir Tolkien hayranı olarak biraz, Hobbit'ten konuşayım. Hobbit serisinin en sevdiğim soundtracki budur. Neil Finn hakkını vermiş Orta Dünya'nın. Diğerleri de başarılı. Ama beni filme en çok bağlayan bu oldu. Film serisi hakkında tabi bir sürü eleştiri yazabilirim buraya.

13 Ağustos 2015 Perşembe

Çılgın renkler

  Ben de dayanamadım ve boyama kitabı aldım. Şu sıralar ağır işsiz olduğum için yapacak birşeyler arıyorum. Biraz Osmanlıca, Japonca çalışıyorum. Biraz kanaviçe işliyorum. Dizi izliyorum,kitap okuyorum ama günler çok uzun.


Esrarengiz Bahçe en güzeli. Bir de Renkler Sokağı var elimde. Renkler Sokağını internetten aldığım için içine bakamadım. Yapıların,sokak görüntülerinin olduğu bir şey sandım. Birincisi desenlerin kimisi büyükler için ama çocukça olan desenler de var. Ayrıca keçeli ya da tükenmez kalemi arkaya geçiriyor. Eğer kuru boya kullanacaksanız alabilirsiniz. 
  Esrarengiz bahçenin dışında Gizemli Orman da var. Önce ondan başlayın derim. Bu iki kitap daha eğlenceli geldi bana. Keçeli kalem kullanmanızı öneririm. Bir kalın uçlu bir de ince uçlusundan alın =) Boyadıkça vaaay be bunu ben mi yaptım diyorsunuz :D Boş vaktiniz yoksa bile,bu kitapları alınca olur merak etmeyin.

yaşasın yemek yemek

Merhabalar :)
Dün kız kardeşimle bir farlılık yapıp Uygur restorantına gittik. Kardeşim de bu yeri, Doğu Türkistan'lı arkadaşı vasıtasıyla öğrenmiş. Yerin adı Akyol Restorant. Fatih'te İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin hemen arka sokağında. Turuncu tabelasıyla hemen fark edebilirsiniz.
  İçeri girdiğimizde insanlar yüzlerini bize çevirdiler. Neden mi? Çünkü iki koca gözlü olarak,çekiklerin arasında turist gibi kaldık. Müşterilerin çoğu Türkistanlı.
  İlk olarak size çay ikram ediliyor. Bu şekilde bardaklardan. Çayda yasemin kokusu var sanki.


8 Ağustos 2015 Cumartesi

uzakdoğu uzakdoğu

 Çoook önceden,daha ilkokula bile gitmeden önce, annemler bi japon dizisi izlerlerdi. Biraz biraz hatırlıyorum. Diziyle duygulanıp ağlarlardı. O zamanlar özel bir tv kanalında Türkçe dublajlı olarak yayımlanırdı.
  Neyse bu dizinin adı Oshin. Ben de izleyeyim bir dedim. Youtube'da İngilizce altyazılı olarak var. 13-15'er dakikalık bölümleri. Yaklaşık 300 bölüm var sanırım.

4 Ağustos 2015 Salı

uzun uzun dinleyiniz

  
Buyrun, size muazzam bir ses,muazzam müzik...
İran'ın Pavarotti'si, Shahram Nazeri. 1951'de İran- Kirmanşah' da doğmuş.  İran'lı Kürt sanatçının müziği sufi tarzında. Mevlana'nın şiirlerini de bestelemiş.
  Bizim ülkemizde maalesef şu anda çok kaliteli diyebileceğimiz bir sanatçı mevcud değil. Oysaki musıkiyi ne güzel sürdürmüştük. Dile olan saygımız (osmanlıca)'la birlikte müziğimizi de kaybettik. Oysaki İran bu konuda bizden ileride. Tebrik ediyorum kendilerini. Müzikleri kaliteli. Bıktırmayan tarzda. Uzun uzun dinleyebilirsiniz.
  Bu denli içten söylenen bu sufi şarkıyı anlayabilmeyi çok isterdim. Bir kısmının çevirisini şöyle iliştireyim:
Aşık,aşık,aşık oldum
Tutkun oldum, aşk çılgını oldum
Ben o idim, ben öbür o oldum
Onunlaydım, onsuz oldum
Onun aşkında O'nun gibi oldum.

İyi dinlemeler :)



3 Ağustos 2015 Pazartesi

izlemeye değer birşey arayanlara

        Merhabalar
  Bir ay önce izlediğim bir filmden bahsetmek istiyorum. Film 2003 yılı, Güney Kore yapımı. Yönetmenliğini Jae Young Kwak yapmış. Başrolde Son Ye Jin var. Bu ablamızın daha önce 'A Moment To Remember' isimli filmini izlemiştim. Bu filmde de oyunculuğu göz dolduruyor.
  Filmin konusu adı gibi klasik. Bir kızın, annesi ve babasının aşkını anlatıyor. Hikaye, başroldeki kızımızın babasına ait hatıratı okuması üzerinden anlatılıyor. Ancak bazı sahneleri var ki; sizin tatlı kahkahalar atmanızı sağlıyor.  Başroldeki çocuğun saf,çekingen halleri kendini sevdirmeye yetiyor.
  Filmin müzikleri son derece başarılı. İlk olarak size tanıdık gelecek, 'bunu bir yerde duymuştum' dedirtecek müzik, Pachelbel'in Canon In D Major'u. Diğer müziklerde buna uygun olarak düzenlenmiş gibi. Pachelbel'in bu müziğini bilmemi sağlayan kişi ise fakültedeki teknik çizim hocam. Her derse iki ya da üç albüm getirirdi. Bu konudan daha sonra bahsedeceğim =)
  Neyse, bu filmi izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. İnsanı sıkmadan izletiyor. Sizin de beğeneceğinize eminim.

31 Temmuz 2015 Cuma

biraz musıki

Sultan II. Abdülhamid'in de dediği gibi:
     'Alaturka güzeldir ama daima gam verir.' 
  Evet musıkinin gam verdiği esastır. Ancak Allah bizleri dertsiz bırakmasın :)
Bu alanda en kıymetli kişimiz, hiç şüphesiz Hafız Sami'dir. Bülbülleri Susturan Adam, sesi muazzamdır. Kendisini dinledikten sonra,diğer musıki ehli kimselerin seslerini pek yavan bulmaya başlıyorsunuz.  İşte bir gazeli:



Gazelin başındaki 'ahh' ı bile insanı, kederine ortak etmeye yetiyor.

30 Temmuz 2015 Perşembe

kimdir bu sokağın sahibi?

  Adım Tuğba. 25 ocak 1991 doğumluyum. Liseyi Üsküdar Çağrıbey Anadaolu Lisesi'nde okudum. Daha sonra 4 yıllık mimarlık eğitimimi aldım. Hayalimdeki mesleğe kavuşmuş bulunmaktayım (Allah utandırmasın).  İstanbul'da ikamet ediyorum.
 İlkokul yıllarımdan beri Tolkien hayranıyım. Yazarın kitaplarını (özellikle LOTR serisini defalarca) okudum. Yüzüklerin Efendisi serisini repliklerini ezberleyene kadar defalarca izledim. Kimi zaman Orta Dünya'ya ithafen ezkizler karaladım.
 Bunun dışında sanatı seviyorum. Farklı tarzda müzikler dinlemeyi çok seviyorum. Her hangi bir enstrüman çalma fırsatım olmadı maalesef.
  Sanat,mimari,edebiyat, tarih alanındaki kitapları okuyorum genel olarak. Eskiyi ve eskiye dair olanı seviyorum ve tercih ediyorum.
 Yayınlarım bir çok alandan olacak. Tabi mesleğimden ötürü mimarlıkla ilgili olanlar biraz daha fazlaca olabilir. İyi bir müzik dinleyicisi olduğumdan, müzik paylaşımlarım da olacak. Umarım beğenirsiniz =)